Eğirdir Gölü Kuruyor: Görüntüler İle Farkındalık Oluşturulmaya Çalışılıyor
GÖZLEMCİ pilot Selçuk Çevikbaş, hızla kuruyan Eğirdir Gölü’nü, eğitim uçuşları sırasında havadan görüntüledi. Orta kısımlarda su seviyesinin neredeyse yok denecek kadar azaldığını ve adacıklar oluştuğunu kaydeden Çevikbaş, gölün ikiye bölünmek üzere olduğuna dikkati çekti.
Isparta’nın Eğirdir ilçesinden adını alan, Isparta il merkezi, Eğirdir, Yalvaç, Senirkent, Gelendost ilçelerine hem içme hem de tarımsal olarak yüzyıllardır su veren Eğirdir Gölü’nün içler acısı hali, bu kez havadan görüntülendi. Son yıllarda su seviyesini hızla kaybetmeye başlayan, bazı yerlerde kuruyan alanı kıyıdan 1 kilometreyi aşan Eğirdir Gölü’nün en önemli sorunlarının başında, yıllarca etrafındaki yerleşim merkezlerinin kanalizasyon ve sanayi atıkları ile zirai kimyasal atıkların göle bırakılması, vahşi tarımsal sulama ile gölü besleyen nehirler üzerine yapılan baraj ve göletler geliyor. Göl, etrafındaki taş ocakları, içine bırakılan istilacı balık türleri gibi daha birçok sorunla yıllardır savaşıyor.
FARKINDALIK OLUŞTURMAK İÇİN GÖRÜNTÜLEDİ
Özellikle bu yaz kuruyan alanların çoğaldığı gölde, aşırı kirliliğe bağlı alg patlamaları, müsilaj oluşumları da ortaya çıktı. Çocukluğu Eğirdir’de geçen gözlemci pilot Selçuk Çevikbaş, yaşanan tüm bu sorunlara ilişkin farkındalık oluşturmak için gölün son halini uçakla havadan görüntüledi. Er-Ah Uçuş Akademisi’nde gözlemci pilot olarak görev yapan Çevikbaş, eğitim ve seyrüsefer uçuşları sırasında gölün ikiye bölünme noktasına geldiği alanı görüntüledi.
‘GÖL BÖLÜNMEK ÜZERE’
Bir Eğirdirli olarak gölün kötü gidişatına farkındalık yaratabilmek için uçuşlar sırasında cep telefonuyla görüntüler çekip, paylaşmak istediğini anlatan Çevikbaş, “Zaten görüntülerden belli, daha önceki halini de bildiğimden su seviyesinin aşırı derecede eksildiğini, düştüğünü görülebiliyorum. Göl tabanı daha görünür oldu, su çekilmesine bağlı tepecik veya adacıkların çoğaldığını da görebiliyoruz. Eğirdir Gölü’nün orta kısımlarına doğru su seviyesi neredeyse yok gibi. Adacıklar oluşmaya başlamış. Umarım bir çaresi bulunur. Göl yoksa Eğirdir de yok bence. Böyle giderse gölün ikiye bölüneceği tehlikesi de açık şekilde görülebiliyor. Göl bölünmek üzere” dedi.
‘ÇOCUKLUĞUMDA GÖLDEN SU BİLE İÇEBİLİYORDUK’
Göl üzerindeki yosunlaşmanın da çok fazla olduğunu dile getiren Çevikbaş, “Otlar çok fazla, lagün vardı, çok güzel bir yerdi orası, hiç kalmamış. Doğal güzellikleri tamamıyla yok olmuş. Çok üzücü bir durum. Çocukluğumda mecbur kalınca gölden su bile içebiliyorduk, o kadar temizdi. Ama özellikle son 2-3 yılda çok daha kötüleşti. Bu görüntüler karşısında şok oldum. Artık önlem alınır mı bilmiyorum, çok geç kalındığını düşünüyorum. Eğirdir Gölü yok oluyor. Barla Boyalı Lagünü bir zamanlar ne güzel bir yerdi” diye konuştu.
İKİ KIYI ARASI 1,2 KİLOMTEREYE DÜŞTÜ
Eğirdir Gölü’nün en dar noktası olan Gelendost- Yenice ile Senirkent- Akkeçili arasındaki Kemer Boğazı’nın kurumasıyla kamışlık, sazlık istilası artarken; bir zamanlar 2 kilometre olan iki kıyı arası 1,2 kilometreye kadar düştü. Bu noktadaki en derin nokta da 4 metreden 1,5 metreye gerilerken, birçok noktasındaki derinlik 50-60 santimetre civarında. Gölün boğaz kısmının kuruması durumunda Eğirdir Gölü’nün ikiye bölünme riski bulunuyor.